ZAMANSIZ BİR BİNBİR GECE MASALI:
TÜRKİYE






Türkiye







Anadolu’nun kalbinde, rüzgârın şarkısıyla dans eden Türkiye’nin tarihi, kültürlerin eşsiz birlikteliğiyle yazılmış; zamansız bir hikâyedir.
Ege’nin mavisini Akdeniz’in sıcağıyla, doğunun mistik dokusunu batının çizgileriyle harmanlayan benzersiz bir mozaiktir Türkiye. Anadolu’nun bereketli toprakları tarihle işlenmiş bir halı gibi göz alıcı zenginliklerle dolu bir masal anlatır gelip geçen herkese.
Geçmişinden kültürlerin mirasını alır, geleneklerin esintilerini günümüze ve geleceğe taşır. Çarşılarına ve her sokağına tarihin sindiği; şehirlerinde dillere destan hikâyeler dolu bu ülkede her an, yeni bir serüvenin başlangıcıdır.
Tadı damağınızda kalacak lezzetleriyle, kırk yıl hatırı olan bir fincan Türk kahvesiyle, en güzel hatıraların eşlikçisi sımsıcak çayıyla yalnızca onunla yaşayanların değil, bir kez olsun görenin de kalbinde iz bırakır. Renkleriyle, kokularıyla ve her bir köşesinde gizli bir hazinesiyle geçmişle bugünün büyülü harmonisi baş döndürür.
Dört mevsimin her rengini yaşayan Türkiye, sıcacık kumlardan dağların zirvelerine uzanan yeşil ve mavinin binbir tonuna ev sahipliği yapar. Gökyüzünde balonların dans ettiği Kapadokya, düşsel Peri Bacaları ve Pamukkale’nin pamuk gibi beyaz traverten terasları âdeta doğanın büyüleyici şöleni gibidir. Dopdolu Anadolu’nun şehirlerinde her yol, zaman tünelinde tarifsiz bir yolculuğa çıkar.
Türkiye, sadece gözleri değil ruhu da besleyen, zamanın ötesinde bir köprüdür; her kültüre sımsıcak kalbini açan ve onu en güzel sofralarda misafir eden… Zamanın içinde kaybolmak, tarihin dokusunu hissetmek ve her köşede yeni bir hikâye keşfetmek için yalnızca bir şehirden diğerine gitmek yeter de artar. Bu muazzam ülke, çağlar boyu süregelen zenginliğiyle unutulmaz izler bırakan ve sonsuza dek kalplerin bir köşesinde yer edinecek bir “Binbir Gece Masalı”dır.
Yedi tepeli aziz İstanbul’u dinleyin! Size anlatacağı masalların ahengiyle daha önce hiç görmediğiniz diyarlara, yaşamlara ve hayallere tanık olacaksınız. Çünkü bu şehir, zamansızlığıyla kalbinizi fethedecek anlarla doludur.
İstanbul, insanların gülüşlerinde, sımsıcak çayın demlendiği semt kahvelerinde, her yerinde tarihten bir izi saklayan sokak köşelerinde dünle bugün arasındaki o destansı hikâyenin de başkahramanıdır. Sizi elinizden tutup, Boğaz’ın muazzam manzarasında, en güzel rüyanızı göreceğiniz bir gezintiye çıkarır.
Yolunuz; Ayasofya’nın destansı kubbesine, Sultanahmet Camii’nin ihtişamlı siluetine, tarihî çarşılarının ahenkli rengine çıkar. Dolaşırken kokuları takip eder, sesleri dinler ve ona kalbinizle bakarsanız bir daha unutamayacağınız, en güzel anınıza dönüşüverir.
Bu mistik yolculuk gücünü geçmişten, umutlarını gelecekten alır. O yüzden nereye baksanız tarihi ve yanı başında modern dünyanın izlerini bir arada görürsünüz. Saraylarının zarafeti aklınızı başınızdan alır; iki kıtanın buluştuğu yerde olmanın heyecanıyla dolup taşarsınız. Pek çok kültüre tek bir dokunuşuyla anlam katar, hepsinin hikâyesini özenle yazar.
Artık bu zaman tünelinden çıkış yoktur çünkü İstanbul’u bir kez olsun dinlerseniz, bir daha ondan kopmak istemezsiniz. Sizi büyülerken hayatınızın en güzel serüvenine çoktan binlerce renk katmıştır.
Tarih ve doğa İstanbul’da bir araya geldiğinde artık Büyükçekmece’de olduğunuzu anlarsınız. Geçmişle bugün arasındaki köprü İstanbul’un en güzel duraklarından birinde, Büyükçekmece Gölü’nden gelen hafif bir esintiyle başlar maceranız. Çünkü burada yaşam capcanlıdır; sanat ve kültür, tarihle iç içedir.
Roma ve Bizans’tan izlerle bugüne uzanan zengin bir hafızası vardır. Sokaklarında dolaşırken kendinizi evinizde ve dünyanın en modern ilçelerinden birinde hissetmeniz an meselesidir.
Büyükçekmece geleceğe çevirir bakışlarını çünkü umut dolu yepyeni planları vardır. Kültür Park ile kültür mirasını ve değerlerini korumak üzere yola çıkmıştır. Sanat sempozyumlarıyla her sene yüzlerce sanatçı dünyanın öbür ucundan gelip, Büyükçekmece’de kalbini ve sanat eserini bırakır.
Büyükçekmece’de birbirinden farklı etkinliklerle her mevsim ayrı yaşanır. Yazın tadı ise Büyükçekmece’de bambaşkadır. Tarih, kültür, sanat veya spor dendiğinde Büyükçekmece’nin unutulmaz yaz etkinlikleri akla gelir.
Ve yakında Avrupa’nın en büyük sinema platosuna ev sahipliği yapmaya çoktan hazırlanmıştır. Dünya sinemasının kalbinin atacağı Büyükçekmece, WOM Film Stüdyosu: ile hem Türkiye’ye hem de İstanbul’a gurur verici bir başarı daha kazandırmak için gün saymaktadır.